Enkazlar bırakıyor yaşadıklarımız, yaşattıklarımız...

Nasıl bir emanetmiş bu bana ey aşk! Ağır emanetler altında iki büklüm oldu belim. Sözlerimi yutkunmak yeni adetim, dişlerimi de sıkarak konuşuyorum bu aralar, çığlık çığlığa içim, duyan olmasın derdimi. Ben ben söyleyemem ki, ne derdimi ne de isteğimi. Ben anlamam ki anlaşılmazlıkları, sevdim sadece, bekledim usulca ama olmadı gelen, kalbim hep buruk, bu neyin bedeli eyy aşk. Kimin enkazını kaldırmaya çalışıyorum aylardır. Bakamıyorum aynalara çünkü karşımdaki değilim ben, yıpranmış biraz aynadaki uykusuzluktan mıdır mor halkalara basmış suratını. Sert birde mizacı var, acaba asabi yoksa asabi mi yaptılar onu. Tanımıyorum aynalardaki yüzü tanışmakta istemiyorum. Pek bir suratsız bitkin… Bırak ne hali varsa görsün diyorum ve sırtımı dönüyorum aynadaki yabancıya, bir enkaz hatırası kendisi.

Yorumlar

Popüler Yayınlar